E-posta pazarlama, pazarlamanın kralıdır, harcanan her 1 dolar için 40 dolar kazandırır ve sonuç olarak %4000 gibi bir yatırım getirisi sağlar. Bu nedenle e-posta pazarlama B2B ve B2C pazarlamacılarının %82’si tarafından kullanılır.
E-posta pazarlama çabalarınızın başarısı, e-posta açılma oranlarınız da dahil olmak üzere çeşitli yollarla ölçülür.
İşletmeniz düşük açılma oranları nedeniyle pazarlama çabalarınızda düşük bir yatırım getirisi elde ediyorsa, bu yazıda açılma oranlarınızı nasıl artıracağınız ve e-posta pazarlama yatırım getirinizi nasıl en üst düzeye çıkaracağınız konusunda size rehberlik edeceğiz.
E-posta Açılma Oranı Nedir?
E-posta açılma oranı, e-posta listenizde belirli bir e-posta kampanyasını açan veya görüntüleyen kişi sayısının yüzde olarak temsil edilmesiyle oluşan ölçüdür. E-posta’nızdaki izlenen bir bağlantıya tıklandığı veya resimler yüklendiği sürece, açılış kaydedilir ve genel açılma oranınıza katkıda bulunur.
E-posta Açılma Oranı Nasıl Hesaplanır?
Temel olarak, açılan e-posta’ların alınan e-posta’lara (gönderilen-geri dönen e-postalar) bölünmesiyle elde edilen yüzde cinsinden bir ifadedir.
Örneğin %30’luk bir açılma oranı, teslim edilen her 10 e-posta için (gönderilen e-posta’lar – geri dönen e-posta’lar), 3’ünün alıcılar tarafından gerçekten açıldığı anlamına gelir.
İyi Bir E-posta Açılma Oranı Nedir?
E-posta pazarlamacılarının kendilerine sorduğu en büyük sorulardan biri, e-posta açılma oranlarının yeterince iyi olup olmadığıdır.
Peki, ideal e-posta açılma oranı nedir?
Bu, yanıtlaması çok zor bir sorudur. Bir sonraki alt başlığımızda fark edeceğiniz gibi, ortalama e-posta açılma oranları sektörünüze bağlıdır.
İdeal bir açılma oranı için diğer bazı önemli faktörler aşağıdaki şekildedir:
1. Liste boyutunuz
E-posta listenizin boyutu arttıkça, açılma oranınız azalma eğilimindedir. Bunun nedeni muhtemelen daha küçük şirketlerin müşterileriyle daha büyük şirketlere göre daha kişisel bir ilişki kurma eğiliminde olmalarıdır.
2. Konu türleri
Daha spesifik niş konular, geniş konulardan daha yüksek bir açılma orana sahip olma eğilimindedir.
3. Zamanlama
E-posta’larınızın zamanlamasının açılma oranlarınız üzerinde önemli bir etkisi vardır.
4. Endüstri
Bazı endüstrilerde daha sık alımlar olur. Örneğin, bir e-ticaret girişimini ve bir pazarlama danışmanlığını karşılaştıramazsınız.
5. Sosyal eğilimler
Örneğin, e-ticaret girişimlerinde, önemli günlerde açılma oranları çok yüksektir.
Bir tahminde bulunmak gerekirse, %80 açılma oranı veya %50’nin çok üzerinde bir şey beklemeyin. İnsanlar e-posta’ları okuyamayacak kadar meşguldür ve gelen kutuları bazen çok doludur.
%20 ile %40 arasında bir e-posta açılma oranı harikadır.
İşletmeler için Ortalama E-posta Açılma Oranları
E-posta açılma oranları, bir sektörden diğerine değişir. Bu nedenle, ideal açılma oranınızı sektörünüzdeki açılma oran ortalamalarına göre belirlemeniz önemlidir.
Şirket büyüklüğü açısından, 50+ şirket boyutları en yüksek açılma oranlarına (%23) sahipken, 11-25 ölçekli şirketler %20,92 ile en düşük e-posta açılma oranlarına sahiptir. Bu bilgiler, yüz milyonlarca e-posta kampanyasını tarayan bir MailChimp çalışmasına dayanmaktadır.
Daha Yüksek Açılma Oranına Sahip E-Postalar Oluşturmak İçin 10 Taktik
Aşağıda e-posta açılma oranlarınızı artıracak bazı taktikleri bulabilirsiniz:
1. Gönderen adını ekleyin
E-posta davranışı çalışmalarına göre, belirli alıcı davranış ve algılarının e-posta açılma oranlarını etkilediği anlaşıldı.
Ankete katılanların %64’ü, gönderici adının bir e-posta açma nedeni olduğunu belirtti.
Peki, gönderenin adı neden önemlidir?
Gönderici adı, marka bilinirliğiniz olarak hizmet eder. Bir bakışta alıcılarınız, nereden geldiğine bağlı olarak e-posta’nın açılmaya değer olup olmadığını anlayabilir. Eksikliği, bu tür alıcıların e-posta’larınızı görmezden gelmesine neden olur.
Genellikle, gönderen adı bir şirket adı, bireysel ad veya ikisini birleştirir.
2. E-posta konu satırlarını yazarken alıcı adını ekleyin
Konu satırında alıcının adının yer aldığı e-posta’lar, içermeyen e-posta’lardan daha yüksek tıklama oranlarına sahiptir. Bu yüzden, herhangi bir e-posta pazarlamacısı, alıcının adını e-posta konu satırına dahil etmenin önemini bilir.
Bazı e-posta’lar toplu olarak gönderilir ve bir grup insana hitap eder. Ancak, bunu nasıl yapacağınız konusunda dikkatsiz davranmak gelecekteki açılma oranlarınıza mal olabilir. Bu nedenle “çoğunuz, hepiniz” gibi kelimelerden kaçınmanız gerekir.
3. Akılda kalıcı konu satırları yazmak için 6-10 kelime kullanın
Retention Science tarafından yapılan bir araştırma, ortalama olarak 6-10 kelimelik konu satırlarının en yüksek açılma oranına, 21-25 kelimelik konu satırlarının ise en düşük açılma oranına sahip olduğunu buldu.
Çoğu e-posta tarayıcısı, çok uzun e-posta konu satırlarını kesme eğilimindedir. Peki ya konu satırınıza bir hikaye yazmaya karar verdiyseniz ve e-posta tarayıcısı alıcınız ilgili bilgilere ulaşmadan önce onu keserse? O zaman, alıcı e-posta’yı açamaz.
Şu anda, e-postaların %55’i bir masaüstü veya dizüstü bilgisayardan daha küçük bir ekran boyutuna sahip olan bir mobil cihazda açılır. Örneğin Samsung Galaxy S4, portre modunda maksimum 33 karakter görüntüler. Bunu akılda tutarak, uzun bir konu satırı yazmaktan kaçınmanız gerekir.
İnsan dikkat süresi 8 saniyeden azdır. Bu, bu saniyeler içinde alıcınızı e-posta’nızı açmaya ikna etmeniz gerektiği anlamına gelir.
4. Bir teklifiniz olsun
Alıcılarınızın %26’sı e-posta’ları bir teklife göre açar.
Peki teklifler veya teşvikler herhangi bir işletme için neden bu kadar önemlidir?
- Satışları teşvik eder: Teşvik programı yürüten şirketler, yanıt oranlarını %20 ila %25 oranında artırır.
- Yeni müşteriler yönlendirilebilir. Technology Advice tarafından yapılan bir anket, insanların %80’inin teşvik veya sadakat programı yürüten bir şirketle iş yapmayı tercih ettiğini gösterdi.
- Teşvikler şirketinizi farklı kılar. Farklı şirketlerin sizinle aynı ürünü sattığı bir dünyada, öne çıkmanın bir yolunu bulmanız gerekir. İki şirket aynı kişiye e-posta gönderebilir, ancak teklifi olan e-posta açılır.
Açıkça söylemek gerekirse, müşterilerinizin teşviklere ve tekliflere verdiği değeri görebilirsiniz. Bu nedenle, açılma oranlarını ve dolayısıyla dönüşüm ve satışları artırmak için bunu e-posta kampanyalarınıza dahil etmeniz gerekir.
Peki, e-postanıza teklifleri nasıl dahil edersiniz?
- Promosyon kodları verin.
- Bedava hediye verin.
- Konu satırında ücretsiz gönderimi belirtin.
- Yüzde bazlı indirimler verin.
5. Ön başlık metninizi optimize edin
Bir ön başlık metni, temel olarak bir e-posta’nın gövdesinin ne içerdiğinin bir önizlemesidir. Genellikle bu snippet, bir abone gelen kutusunda adın ve e-posta konu satırının altında görüntülenir.
Bu önizlemede, alıcınız e-posta’yı açıp açmamaya karar verecektir.
Peki, e-posta abonelerinizin e-posta’nızı gerçekten okumasını sağlamak için ön başlık metninizi nasıl optimize edersiniz?
- Doğru karakter sınırını kullanın
Bir ön başlık metninin içerebileceği karakter sayısında bir sınırlama olmamakla birlikte, farklı cihazların bir ön başlıkta görüntüleyebilecekleri farklı ortalama karakterleri vardır. Bu bilgileri kullanarak, ön başlık metninizin uzunluğuna karar verebilir ve optimize edebilirsiniz.
Örneğin, Windows telefonlar mesajı kesmeden önce yalnızca 40 karakter gösterirken, Yahoo e-posta istemcileri yalnızca 45 karakter gösterir. Bu yüzden ön başlık metninizi mümkün olduğunca kısa tutun.
- Ön başlık metninize stratejik kelimeler ekleyin
Örneğin, “promosyon kodu”, “sınırlı bir süre için ücretsiz” gibi, aboneleri meraklandıracak ve e-posta’nızın tıklanmasını sağlayacak kelimeler kullanın. Ayrıca abonelerinizin e-posta’yı tıklamasına yardımcı olacak bir CTA oluşturabilirsiniz.
- A/B testi
Elbette, en iyi ön başlık metnini bilmenin en iyi yolu bir A/B testi yapmaktır.
6. E-posta listenizi bölümlere ayırın
Liste kalitenizin e-posta açılma oranınız üzerinde önemli bir etkisi olduğunu biliyor muydunuz? 4 ana faktör listenizin kalitesini etkiler.
- Abonelerinizin kalitesi
- Etkin olmayan aboneler için listeyi proaktif olarak nasıl yönettiğiniz
- Yüksek kaliteli aboneleri ne ölçüde eklediğiniz
- Listenizi bölümlere ayırarak e-posta hedeflemenizi hassaslaştırıp iyileştirmediğiniz.
Peki e-posta listesi segmentasyonu neden önemlidir ve bunu nasıl yaparsınız?
Genellikle aboneleriniz farklı kategorilere girer, dolayısıyla farklı ilgi ve ihtiyaçlara sahip olur. Bu nedenle, ilgili alıcılara e-posta göndermek için listenizi bölmeniz ve segmentlere ayırmanız gerekir.
Peki bunu nasıl yaparsınız?
- Demografik verileri ve segmenti aşağıdakilere dayalı olarak kullanın.
- Cinsiyetleri
- Nerede yaşadıkları veya kaldıkları
- Yaptıkları işlerin türü ve unvanları
- Medeni durumları (uygun buluyorsanız)
- Davranışsal veriler (İşinize veya ürününüze karşı davranışları veya tutumları nedir)
- Ne satın alıyorlar?
- Ürününüzle ne yapıyorlar?
- Ücretsiz veya ücretli kullanıcılar mı?
- En son ne zaman bir e-posta’ya tıkladılar ve nedenini söyleyebilir misiniz?
- Sizden ne sıklıkla alışveriş yapıyorlar? Özel günlerde satın alıyorlar mı?
- Müşteri kayıt tarihi
- Yeni kullanıcılar bulmayı düşünüyor musunuz?
- En iyi müşterilerinizi ödüllendiriyor musunuz?
- Müşteri e-posta istemci verileri
- Müşterileriniz mobilde mi yoksa masaüstünde mi geziniyor?
- Ne zaman e-posta almak istiyorlar?
- Sizi daha önce spam olarak işaretlediler mi?
- Daha önce abonelikten çıkmayı denediler mi?
Temel olarak, hedef kitlenizi belirli kriterlere göre bölmek, en alakalı e-posta’yı doğru hedef kitleye göndermenize yardımcı olacak ve düşük açılma oranı olasılığını azaltacaktır.
MailChimp tarafından yapılan bir araştırmaya göre, bölümlere ayrılmış kampanyalar, bölümlere ayrılmamış kampanyalardan yüzde 13,07 daha yüksek bir açılma oranına sahiptir.
7. İstenmeyen e-posta filtresinden kaçının
Açılma oranınızın düşük olmasının nedenlerinden biri, e-posta’larınızın her zaman spam filtresine gönderilmesi olabilir. Aslında, her gün 100 milyardan fazla e-posta spam olarak işaretlenir.
Peki bu neden olur?
E-posta’nızı spam klasörüne gönderebilecek belirli kelime ve ifadeler var. Bunlardan bazıları: %100 memnuniyet, ücretsiz, hemen satın al, fazladan gelir vb.
8. E-posta göndermek için en iyi günler ve saatler
Pazarlamada zamanlama çok önemlidir ve bu ilke, e-posta’lar için de geçerlidir.
Get Response tarafından yapılan bir araştırmaya göre, en yüksek açılma oranını elde etmek en iyi gün Salı’dır.
Bir milyardan fazla e-posta’yı analiz eden MailChimp tarafından yapılan farklı bir araştırma da, tıpkı GetResponse gibi e Salı-Perşembe günlerinin yüksek bir açılma oranı için en iyi şansı sunduğunu gösterdi.
Fakat en iyi günü, tahmin edeceğiniz gibi kendi hedef kitlenizi test ederek bulabilirsiniz.
Şimdi gelelim en iyi e-posta zamanına….
MailChimp tarafından yapılan bir araştırmaya göre, okuyucuların e-posta’ları saat 12’den sonra açma olasılığı daha yüksek ve tüm e-posta açılışlarının %23’ü teslimattan sonraki ilk saat içinde gerçekleşiyor. 24 saat sonra, bir e-postanın açılma şansı %1’in altına düşüyor.
9. Spam göndermeyin: Doğru sıklıkta gönderin
Hubspot’un müşteri tabanıyla gerçekleştirdiği bir vaka çalışmasında, aylık e-posta sayısının e-posta açılma ve tıklama oranlarını nasıl etkilediğini görmek istedi.
Araştırmanın sonuçlarına göre, ayda 30’dan fazla e-posta gönderen şirketler daha düşük e-posta açılma oranlarıyla karşılaşmaya başladı. Araştırmaya göre, ayda 16-30 e-posta göndermek en iyisidir, bu size ayda 2 veya daha az kampanya gönderen şirketlerden iki kat daha yüksek tıklama oranları sağlayabilir.
10. Mobil için optimize edin
Tüm mobil e-posta açılışların %49,5’i akıllı telefonda (Apple cihazlarda %58 ve Android cihazlarda %7) ve %16,8’i tablette gerçekleşti. Bu yüzden e-posta pazarlamacıların stratejilerini değiştirmek için görsellerini mobil cihazlar için nasıl optimize edeceklerini öğrenmesi, metinleri mobil cihazlara göre optimize etmesi ve CTA butonlarını mobil dostu yapması gerekir.
İpuçlarımızın sonuna geldik. Bu ipuçlarını hiç kullandınız mı? Kullandıysanız, e-posta açılma oranlarınız üzerinde ne gibi etkileri oldu? Lütfen aşağıdaki yorumlar bölümünde bizimle paylaşmaktan çekinmeyin.
İlgili İçerikler:
E-Posta Nasıl Gönderilir? E-Posta Gönderiminde Sık Yapılan Hatalar
Etkili Bir E-Mail Yazmak İçin Dikkat Etmeniz Gereken 4 İpucu
Her Profesyonelin Bilmesi Gereken 15 E-Posta Görgü Kuralı
Daha İyi E-Posta Konu Başlığı Yazmak İçin 12 İpucu
Yapay Zekanın E-mail Yazmayı Kolaylaştıran 3 Katkısı
E-Posta Yazarken Emoji Kullanma Rehberi
Daha İyi E-Posta Konu Başlığı Yazmak İçin 10 İpucu
E-Mail Gönderirken Nelere Dikkat Etmeniz Gerekir?
E-Mail Nasıl Atılır? Nelere Dikkat Edilmelidir?
E-posta Nasıl Yazılır? Etkili Bir E-Mail Yazmak İçin Tavsiyeler