Bulut bilişimin uygulama alanları hızla artıyor ve yayılıyor. Son 10 yıldır hız kazanan bu süreç artık tüm sanayi kollarında temel belirleyicilerinden biri haline geldi. İçinde bulunduğumuz yıl gerek girişimciler ve şirket yöneticileri, gerekse kamu sektöründe BT kullanımı konusunda karar veren idareciler, bulut bilişimin belirli alanlarına daha fazla odaklanma ihtiyacı hissediyorlar. Küresel çapta bulut bilişimin dönüştürücü etkisinin en çok yaşandığı 5 uygulama alanını şöyle özetleyebiliriz:
Software as a Service (SaaS) başlığı altında gruplanan bulut bazlı yazılım servisleri bireysel ve kurumsal kullanıcılara yıllardır sunuluyor. Bu yıl SaaS ile birlikte bulut bilişimin diğer ayakları olan Infrastrucure as a Service (IaaS – bir servis olarak altyapı) ve Platform as a Service (PaaS – bir servis olarak platform) servislerinin kullanımında da hızlı artış görülüyor. Cisco’nun öngörülerine göre SaaS uygulamaları geçen yıl %12, PaaS ve IaaS talebi de en az %5 oranında büyüdü. Özellikle orta ve büyük çaplı işletmelerin bu yıl da artan oranda SaaS, IaaS ve PaaS servislerine yatırım yapıp iş süreçlerine entegre ettiklerini söylemek mümkün.
Bulut servislerinin kullanımı yayıldıkça buna bağlı depolama alanı ihtiyacı da paralel olarak yükseliyor. Her yıl veri merkezlerinin sayılarının artması, mevcut olanların da kapasite artışına gitmesi mantıklı bir beklenti olur. 2018’de küresel veri depolama kapasitesi 2017’ye kıyasla neredeyse ikiye katlanarak 1.1 ZB (zetabayt) düzeyine yaklaştı. Bu yıl rakamın aynı hızla artması beklenebilir..
Yapay Zeka ve Nesnelerin İnterneti, hem teknoloji hem de ana akım medya aleminin popüler başlıkları olmayı sürdürüyor. Gelecekte vaat ettikleri açısından Yapay Zeka kışkırtıcı bir konu olsa da 2018 ve 2019da bulut bilişimde kaydedilen gelişmeler en çok Nesnelerin İnterneti’ne yaramış görünüyor. Sadece akıllı saatler ve sahadaki satış ve servis ekiplerinin kullandığı gereçler değil, otomotivden akıllı evlere müşteri ilişkilerinden ulaşıma günlük yaşantımızdaki pek çok uygulama da artık bulutta kurulu Nesnelerin İnterneti yazılım ve ağlarından yararlanıyor.
Veri depolama kapasitesindeki artış bu veriye hızlı ve sağlıklı erişim olmadan bir anlam ifade etmezdi. Nitekim dev veri merkezlerindeki sunuculardan cebimizdeki mobil cihazlara kadar veriyi işleyen cihazların işlemcileri 2018’de ultra hızlı 5G şebekelerini destekler duruma gelecek. Zira 2018, 5G şebekelerinin altyapı yatırımlarını büyük ölçüde tamamladığı ve rekor veri transfer hızlarına ulaştığı bir yıl olarak kayda geçti. 2019’da da eğilim hızlanarak devam edecek.
Son iki yıl tarihte en çok ve en yıkıcı siber saldırıların yaşandığı yıllardı. WannaCry, CIA Vault 7 ve Equifax saldırıları ana akım medyanın bile ilk sayfalarında kendine yer bulabildi. 2019’da da siber saldırıların daha da artması, özellikle kendi sunucularını işleten şirket ve devlet organlarının artan oranda hedefte yer alması şaşırtıcı olmaz. Şirketlerin yüzde 70’e yakını, kullandıkları anti-virüs ve firewall yazılımlarının kendilerini yeni nesil saldırılara karşı koruyamadığını düşünüyor. Dahası tam anlamıyla hızlı, çok katmanlı ve güvenilir koruma sistemlerinin kurulması inanılmaz maliyetler getirebiliyor. Bu da elbette veri güvenliğinin topyekün sağlanıp yönetildiği bulut servislerine ilgi ve talebin 2019’da daha da artmasını anlamlı kılıyor.