E-posta, bir çevrimiçi mağazaya sahip herhangi bir işletme için sahip olunması gereken en önemli pazarlama araçlarından biridir. Organik arama ve ücretli arama reklamları, satış söz konusu olduğunda e-posta’dan biraz daha iyi performans gösterse de, e-posta yine de sosyal medya ve affiliate programları gibi diğer satış kanallarından daha iyi geri dönüş elde etmenizi sağlar.
Doğru bir e-posta stratejisi size yatırımınızdan iyi bir getiri sağlayabilir. Campaign Monitor tarafından yayınlanan bir rapor, e-posta pazarlamanın harcanan her 1 dolar için 44 dolar tutarında bir yatırım getirisi sağlayabileceğini gösteriyor. Bu YG rakamı, son 3 yılda istikrarlı bir şekilde artmaktadır.
Yukarıdaki nedenlerden dolayı, çevrimiçi işletmeler satış potansiyellerini e-posta yoluyla en üst düzeye çıkarabilir. Bunu yapmanın ilk adımı, insanların e-posta’larınızı gerçekten açtığından emin olmaktır. Bu, e-posta açılma oranı ile ölçülür.
E-posta Açılma Oranları: Pazarlama E-posta’larınız İlgi Çekici Mi?
Açılma oranlarınız size e-posta’larınızı açan abonelerin yüzdesini söyler. Örneğin, e-ticaret mağazanızın 50 e-posta abonesi varsa, gönderdiğiniz bir e-posta’yı yalnızca beşi açarsa, o e-posta’nın yüzde 10’luk bir açılma oranına sahip olacağı anlamına gelir.
Çevrimiçi mağazaları olan ve düzenli olarak e-posta tanıtımları gönderen küçük işletmeler için bu, potansiyel müşterilerinizden kaçının pazarlama kampanyalarınızla gerçekten etkileşim kurduğunu size gösteren iyi bir metriktir.
Peki işletmeniz için iyi bir e-posta açılma oranı nedir?
Sektörünüzdeki diğer işletmelerle karşılaştırarak, e-posta açılma oranlarınızın ne kadar iyi olduğunu kolayca öğrenebilirsiniz.
Çoğu e-posta pazarlama yazılımı şirketi, sektör karşılaştırmalarına göre ne durumda olduğunuzu kontrol etmeniz için kullanabileceğiniz verileri yayınlar.
Bu verilerden bazı örnekleri aşağıda bulabilirsiniz:
- Mailchimp, size sektör ve şirket büyüklüğü başına ortalama açılma oranlarını gösteren karşılaştırma raporlarına sunar. 1 ila 10 çalışanı olan şirketler için ortalama açılma oranı yüzde 21,53’tür.
- Campaign Monitor, çoğu sektör için e-posta açılma oranlarının yüzde 20’den yüzde 40’a düştüğünü bildirdi.
Fakat açılma oranlarınızın sabit olarak belirlenmez. Gönderdiğiniz farklı e-posta’larda değişiklik gösterir ve ayrıca posta listeniz büyüdükçe değişebilir.
Halihazırda e-posta kampanyaları yürütüyorsanız, aşağıdaki ipuçlarından herhangi birini uygulamadan önce ortalama açılma oranınızın şu anda ne olduğunu öğrenin. Birkaç kampanyadaki açılma oranlarınıza bakın ve ortalama açılma oranınızın ne olduğunu belirleyin. Ardından, aşağıdaki ipuçlarından bazılarını uyguladıktan sonra, bunların bir etkisi olup olmadığını anlayabilirsiniz. Henüz herhangi bir e-posta kampanyası başlatmadıysanız, aşağıdaki ipuçlarını uygulamak, optimize edilmiş bir stratejiye başlamanıza yardımcı olabilir.
E-posta Açılma Oranlarınızı Artırmanın Yolları Nelerdir?
E-posta pazarlama kampanyalarınızın açılma oranlarınını nasıl artıracağınıza yönelik ipuçlarına aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz:
1. Markalı Bir Gönderici Adı Kullanın
E-posta’larınızın “Kimden” kısmı, abonelerin sizden bir e-posta aldıklarında görecekleri addır. Bu yüzden kullanıcılarınızın zaten markanızla özdeşleştirdiği bir adı (bir işletme adı veya bir kişinin adı) kullanmak en iyisidir. Litmus ve Fluent tarafından yapılan bir ankete göre, tanınabilir bir gönderici adı, insanların e-posta’ları açmasının ana nedenidir. Bu, e-mail açılma oranınızı iyileştirmenin iyi bir yoludur.
2. Basit Konu Satırları Kullanın
E-mail pazarlama, özellikle içerik ve tasarım tarafında genellikle çok fazla yaratıcılık içerse de, konu satırı bunun yeri değildir. MailChimp’in bir araştırması, basit, anlaşılır konu başlıklarının en iyi açılma oranlarına sahip olanlar arasında olduğunu gösteriyor.
3. Konu Satırınızdaki Kelimelerin Baş Harfini Büyük Yazın
Test edebileceğiniz başka bir şey, konu satırlarınızda büyük harf kullanımıdır. Yesware’e göre, çoğu e-posta konu satırı tipik bir cümle şeklinde gönderilir. Ancak bunun yerine kelimelerin baş harflerini büyük kullanmak, yalnızca açılma oranlarınızı yükseltmekle kalmaz, aynı zamanda yanıt oranlarınızı da artırabilir.
Bu, tıpkı bir filmin veya kitabın başlığında yaptığınız gibi, bir cümlenin her bir kelimesinin ilk harfini büyük yapmak anlamına gelir. Genellikle büyük harfle yazmamanız gereken sözcükler, bağlaçlar veya kısa edatlardır.
4. Zamana Duyarlı Konu Satırlarını Vurgulayın
Konu satırlarınızı yazarken, özellikle teklif veya davetiyeler gönderiyorsanız, e-posta içeriğinizin güncelliğini vurgulayın. Zamana duyarlı aciliyetin vurgulanması, e-posta açılma oranınızı hızla artıracaktır.
5. Önizleme Metninizi Optimize Edin
“Kimden” adı ve konu satırı dışında, önizleme metninizi optimize etmeyi de unutmayın. Başlık öncesi metin olarak da bilinen bu alan, kullanıcı gelen kutusuna bakarken e-posta’nın önizlemesi olarak görünen metin snippet’idir.
Önizleme metninizi yazarken bilinçli olun, çünkü aboneleriniz e-posta’ları alaka düzeyi açısından taramak için kullanır. Farklı türde önizleme metinlerini test etmek, abonelerinizi e-posta’larınızı açmaya ikna etmek için en iyi olanı size söyleyecektir. Marketing Experiments’in yaptığı bir vaka çalışması, bir haber bülteninin önizleme metinlerini test ederek e-posta açılışlarının yüzde 30 artırabildiğini gösterdi.
Önizleme metinlerinin ne içermesi gerektiğine dair kesin bir kural olmasa da, aşağıdaki içerik türlerini test edebilir ve açılma oranlarınızı hangilerinin artırdığını görebilirsiniz:
- E-posta gövdesinin kısa özeti
- Abonenin adını veya konumunu ekleyerek kişiselleştirme
- Kupon kodları ve net teklifler
- Konu satırının devamı
6. E-postayı Kişiselleştirin
Abonelerinizin, onlara toplu bir e-posta yerine ihtiyaçlarına göre uyarlanmış içerik gönderiyormuşsunuz gibi hissetmesine izin verin. Bunun nedeni, biraz kişiselleştirmenin e-posta açılma oranınızı iyileştirmesidir.
Experian Marketing Services tarafından yapılan bir araştırma, bir e-posta konu satırına yalnızca alıcının adını eklemenin açılma oranlarını sektör karşılaştırmalarının üzerine çıkarabileceğini buldu. Ortalama olarak, açılma oranlarınızdaki artış yüzde 29’a kadar çıkabilir, ancak sonuçlar büyük ölçüde sektörünüze bağlıdır.
7. Haftada Birden Fazla E-posta Göndermeyin
E-posta’nın öğelerini test ve optimize etmekten başka, gönderme sıklığınız üzerinde de çalışabilirsiniz. Sonuçta, çok sık e-posta göndererek abonelerinizi sıkmak istemezsiniz. Aboneleriniz sırf bu yüzden abonelikten çıkabilir veya daha kötüsü sizi spam olarak işaretleyebilir.
Burada odak nokta, e-posta sıklığı bulmaktır. Bu, işletmenize, sektörünüze ve müşterilerinize bağlı olarak değişebilir. Ancak haftalık bir e-posta göndererek iyi bir başlangıç noktasına sahip olabilirsiniz. Marketing Sherpa’nın yaptığı bir anket, tüketicilerin yüzde 86’sının aylık promosyon e-posta’ları almak istediğini ve yaklaşık yüzde 60’ının bunları haftalık olarak almak istediğini ortaya koydu. Bununla birlikte, yüzde 10’dan daha azı haftada iki kez e-posta almak istiyor ve yalnızca yüzde 15’i bunları günlük olarak almak istiyor.
8. Hoş Geldiniz E-postaları Gönderin
Hoş geldiniz e-posta’ları genellikle bir aboneye gönderdiğiniz ilk e-postadır. Konu satırında genellikle “Hoş Geldiniz” veya “Katıldığınız için teşekkürler” kelimelerini barındırır.
Hoş geldiniz e-posta’sının temel amacı kişisel bir dokunuş eklemek olduğu için, bunları genellikle işlemsel olarak düşünmemelisiniz. Hoş geldiniz e-posta’ları işletmenizin gönderebileceği en yüksek değerli e-posta’lar arasındadır.
Experian Marketing Services’in araştırması, hoş geldiniz e-postalarının, promosyon e-posta’larına kıyasla dört kat daha yüksek açılma oranı olduğunu ortaya çıkardı. Daha da önemlisi, bu açılmalar gerçek işlemlere yol açar. Karşılama e-posta’larından elde edilen ortalama gelir, normal promosyon e-posta’larından sekiz kat daha yüksektir.
9. Mobil Uyumlu Şablon Kullanın
Hiç telefonunuzda veya tabletinizde bir e-posta açtınız ve bunların düzgün yüklenmediğini fark ettiniz mi? Aynı şeyin abonelerinize de olmasını istemezsiniz.
Tüm abonelerinizin amaçladığınız önizleme metnini ve e-posta metnini görmesi için şablonlarınızın mobil uyumlu olması gerekir. Litmus’a göre, mobil açılmalar e-posta açılmalarının yüzde 56’sını oluşturuyor. Bu, müşterilerinizin e-posta’nızla masaüstü yerine mobil cihazlarında karşılaşma olasılığının daha yüksek olduğu anlamına gelir.
10. E-posta Listenizi Bölümlere Ayırın
Açılma oranlarınız, e-posta kampanyalarınız sırasında listenizi nasıl bölümlere ayırdığınızdan da etkilenebilir. Genelde tüm abonelerinize aynı e-posta’yı mı gönderiyorsunuz yoksa konumları veya satın alma geçmişleri gibi kriterlere bağlı olarak e-posta’larınızı biraz değiştiriyor musunuz?
Daha önce bir e-posta kampanyasını segmentlere ayırmayı denemediyseniz, bunu şimdi test etmeye başlayabilirsiniz. MailChimp’ten elde edilen veriler, bölümlere ayrılmış e-posta kampanyalarının, bölümlere ayrılmamış kampanyalara göre yüzde 14 daha yüksek bir açılma oranına sahip olduğunu gösteriyor.
Bir sonraki kampanyanızda deneyebileceğiniz farklı liste segmentasyon stratejisi türleri aşağıdaki şekildedir:
- Konuma, bölgeye veya şehre göre
- Abonelik tarihine göre
- Ödeme yapan bir müşteri olup olmadıklarına göre
- Satın alma sıklığına göre
- Abone katılımına göre (e-postalarınızı ne sıklıkla açar, tıklar veya iletir)
- Farklı alıcı personalarına göre
Tüm e-posta pazarlama çabalarınız için tek bir tür segmentasyon yapmak zorunda olmadığınızı unutmayın. Örneğin, yere göre segmentlere ayrılmış bir e-posta kampanyası gönderdikten sonra, bir sonraki kampanyanızda satın alma sıklığına göre segmentlere ayırmayı deneyebilirsiniz. Bu testler, müşterilerinizin alt gruplarının e-posta’larınıza nasıl yanıt verdiği konusunda size daha fazla fikir verecektir.
Sonuç olarak e-posta pazarlama çabalarınızı ilk kez optimize etmeye çalışıyorsanız, seçenekler çok zor görünebilir. Bu yüzden önce açılma oranlarınızı iyileştirmeye odaklanın. Bu şekilde, müşterilerin e-posta’larınızı ilk etapta açtığından emin olabilirsiniz.
Yukarıda on ipucu vermiş olsak da, hepsini aynı anda kullanmanıza gerek yoktur. Bunun yerine yukarıdaki tekniklerden birini test ederek başlayın. İşe yararsa, kullanmaya devam edin. Yaramazsa, size uygun görünen bir sonraki tekniği test edin. Zamanla, abonelerinizin işletmenizden haber almaya istekli olduğunu gösteren bir e-mail açılma oranına ulaşmanız muhtemeldir.