Tüketicilerin artık her zamankinden daha fazla dikkatleri dağılmaktadır ve günümüzde, çevrimiçi alışveriş yapanların dikkatini çekmek her zamankinden daha zordur. Tarayıcılarını her açtıklarında sürekli olarak e-postalar, reklamlar ve sosyal medya gönderileri ile bombardımana tutulurlar ve sizin markanız da bu seçenekler denizinde sadece bir tanesidir. Bu nedenle, potansiyel müşterilerle ilişki kurmak için elde ettiğiniz her fırsatı değerlendirmek çok önemlidir. Böyle bir durum, birisi web sitenize abone olduğunda veya e-ticaret mağazanızdan alışveriş yaptığında da ortaya çıkar.
Peki, bu kişileri kaçırmamak için ne yapmanız gerekir?
Hoş Geldin E-postası Nedir?
Hoş geldin e-postası, web sitelerinin yeni e-posta abonelerine gönderdiği tanıtım e-postalarıdır. Bunlar, hem en önemli hem de en kolay hazırlanabilen e-posta kampanyalarından biridir.
Hoş geldin e-postaları, kendinizi ve markanızı yeni abonelere tanıtmanın harika bir yoludur. İnsanlara şirketiniz hakkında daha fazla bilgi vermenizi sağlar ve doğru şekilde yapıldığında, müşterileri hemen satın almaya teşvik edebilir.
Hizmetinizin kalitesine güven oluşturmak ve yeni müşterilerinizle olan bağınızı güçlendirmek için de muhteşem bir fırsat sunar. Ziyaretçilerin web sitenize geri dönmesini teşvik etmek, dönüşüm oranlarınızı ve müşteri ömür boyu değerini artırmak için son derece etkilidir.
Hoş geldin e-postaları genellikle kişiselleştirilir, bu da daha samimi ve genel toplu e-posta gönderimlerinden daha az hissettirir. Bu ilk iletişim, marka için aşağıdakileri yapma fırsatı sunar:
- Alıcıyla kişisel düzeyde bağlantı kurmak.
- Kendilerini ve şirketlerini tanıtmak.
- Satın alma ile ilgili ayrıntıları onaylamak.
- Müşterinin ilgisini çekebilecek ek ürün veya içerikler önermek.
- Müşterileri sosyal medya kanallarına, web sitesine veya diğer pazarlama kanallarına katılmaya teşvik eden bağlantılar eklemek.
Hoş geldin e-postalarını, abonelerinizi yeni ürünler, sınırlı süreli fırsatlar veya promosyonlar gibi gelecek yenilikler hakkında heyecanlandırmak için de kullanabilirsiniz. Her birinin belirli bir hedefi olması için bir dizi hoş geldin e-postası oluşturabilirsiniz.
İdeal bir hoş geldin e-postası akışı aşağıdaki şekilde görünür:
- Hoş geldiniz e-postası #1: Birisi abone olduktan sonra gönderdiğiniz ilk içeriktir. Abone oldukları için onlara teşekkür edin ve gelecekte sizden ne tür içerikler bekleyebileceklerini anlatın.
- Hoş geldiniz e-postası #2: İnsanlara ürün veya hizmetinizden ve neden bu kadar harika olduğundan bahsedin. Buna, sadece ilk kez alışveriş yapan müşteriler için özel teklifler veya indirimler de dahil olabilir.
- Hoş geldiniz e-postası #3: Çalışanların hikayelerini paylaşarak kullanıcılara şirket kültürünüzü tanıtın.
Hoş Geldin E-postasının Unsurları

Bir hoş geldin e-postası aşağıdaki unsurları içermelidir:
1. Hemen gönderin
Harika bir hoş geldin e-postası göndermenin ilk adımı, yeni abonelerinizin mailing listenize kaydolur kaydolmaz onlara bu e-postayı göndermektir.
Araştırmalar, abonelerin kaydolduktan sonraki ilk 48 saat içinde markanızla en fazla etkileşimde bulunduklarını göstermektedir. Ancak, ne kadar erken gönderirseniz o kadar iyidir. Çünkü yeni bir abone hoş geldin e-postasını ne kadar çabuk alırsa, onu açma olasılığı o kadar artar.
Bu noktada e-posta pazarlama otomasyonu, abonelerinizin mailing listenize kaydoldukları anda onlara hoş geldin e-postası göndermeyi kolaylaştırır. Bu özelliklerden yararlanarak yeni abonelerinizle hemen ilişki kurmaya başlayabilirsiniz.
2. Çekici bir konu başlığı yazın
İyi bir konu başlığı, hoş geldin e-postanızın açılmasını sağlamak için çok önemlidir. Bu yüzden ilgi çekici ama aynı zamanda kısa ve basit olmalıdır.
Bu noktada bir soru sorarak merak uyandırmayı deneyebilir, eğlenceli bir emoji kullanarak konu başlığınızı kalabalık gelen kutusunda öne çıkarabilir ya da basit ama etkili bir hoş geldin mesajı kullanabilirsiniz. Ayrıca indirim veya özel bir hediye ekleyecekseniz, bunu konu satırında belirtin. Bu, e-postanızın içeriğine olan ilgiyi ve açılma oranlarınızı artırır.
İyi bir konu satırının kısa ve basit olmasına özen gösterin. Konu satırı ne kadar uzun olursa açılma oranı o kadar düşük olur, bu nedenle 10 kelimeden fazla olmamasına dikkat edin.
3. Kişiselleştirin
Kayıt sırasında isimleri toplamak ve yeni aboneleri isimleriyle selamlamak, hoş geldin e-postanıza kişiselleştirme eklemenin en kolay yoludur. Bu yüzden konu satırında abonelerinize hitap edebilirsiniz ya da e-postanıza neşeli bir ”Merhaba [isim]” veya ”Hoş geldiniz [isim]” ile başlayabilirsiniz.
Experian tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kişiselleştirilmiş konu satırları tüm sektörlerde ortalama olarak %26 daha yüksek açılma oranları sağlamaktadır. Ancak hoş geldin e-postanızı daha kişisel hale getirmenin tek yolu bu değildir.
”Gönderen” adını da düşünmeniz gerekir. Yeni aboneler tarafından anında tanınması için marka adınızı kullanmanız ya da daha insani görünmesi için gönderen adresinde gerçek bir kişinin adını kullanmayı denemeniz gerekir.
Son olarak noreply@sirketadi.com gibi e-posta adresleri kullanmaktan kaçının, bu e-postanızı robotik ve soğuk gösterir.
4. Teşekkür edin
Abonelerinizin mailing listenize katıldıkları anda onlara değer verdiğinizi göstermeye başlayın ve onlara teşekkür edin.
Sonuçta, bu abone web sitenizi ziyaret ederek yolculuğuna başladı ve zaman ayırıp haber bülteninize kaydoldu. Ayrıca, işletmenizin sunduğu ürün ve hizmetlerle ilgilendiğini açıkça ifade etti. Bu nedenle, bir dakikanızı ayırıp teşekkür edin.
Nasıl yaparsanız yapın, yeni abonelerinize teşekkür etmek markanızla olumlu bir ilişki kurmanıza yardımcı olur ve e-postanıza insani bir nitelik katar.
5. Avantajları açıklayın
Artık dikkatlerini çektiğinize göre, yeni abonelerinize neden abone olduklarını hatırlatmak için bir dakikanızı ayırın ve onlara, mailing listenize katılarak ne kazanacaklarını anlatın.
Bu noktada hedef kitleniz için önemli olan şeylere odaklanın. Bu, onların gelen kutularına göndereceğiniz içeriğin kalitesi olabilir ya da aboneler olarak alacakları özel indirimler olabilir.
Her potansiyel müşterinin aklındaki soruyu yanıtlayın: Bunun bana ne faydası var?
Bunu yaparsanız, markanızın daha olumlu bir imajını yaratır ve abonelerinizin gelecekteki e-postalarınızı sabırsızlıkla beklemelerini sağlar.
Abonelerin haber bülteninizi alarak ne kazanacaklarını vurgulamak, abonelik kararlarını doğrulamaya yardımcı olur. Bu da aboneleri daha mutlu eder.
6. Hikayenizi anlatın
Abonelerinize markanızın ne hakkında olduğunu açıklamak için mükemmel bir zaman. Unutmayın, aboneleriniz kaydolarak zaten işinize ilgi duyduklarını size gösterdiler. Bu ilgiyi, hikayenizi anlatarak, şirket değerlerinizi paylaşarak ve markanızın kişiliğini vurgulayarak artırın.
Hedef kitlenizle bağlantı kurmaya, onların sizi tanımasına yardımcı olarak başlayın. Bu, geleceğe yapılan iyi bir yatırımdır, çünkü birisi markanıza ne kadar aşina olursa, ileride sizden satın alma olasılığı o kadar artar.
Ancak hikayenizi her zaman müşteriye ve onunla nasıl ilgili olduğuna odaklayın. Kendinize sorun, neden sizin işinizle ilgilenmeliler? Şirket değerleriniz, sizden satın alan insanlar hakkında ne söylüyor?
Ayrıca e-postanın tamamına biraz karakter katarlar. Bu e-postanın arkasında gerçek insanlar olduğu izlenimi uyandırır ve aboneleriniz gibi diğer insanlar da bunu çok daha ilgi çekici bulur.
7. Ücretsiz değer sunun
Hiçbir şey ücretsiz hediyeler kadar iyi niyet yaratmaz. Bu nedenle, yeni abonelerinize ücretsiz olarak keyif alacakları bir şey verin. Bu, indirilebilir içerik, ücretsiz bir hediye, yararlı kaynaklara bağlantılar ya da bir sonraki satın alımlarında özel bir indirim olabilir.
Invesp’e göre, teklif içeren hoş geldin e-postaları, teklif içermeyen hoş geldin e-postalarına kıyasla e-posta başına geliri %30 artırabilir. Ayrıca yeni aboneleri özel bir teklifle karşılamak, kanıtlanmış beş pazarlama psikolojisi hilesinden biri olan ayrıcalık hissini uyandırır. Bu yüzden hoş geldin e-postanız için abonelerinizi en çok neyin mutlu edeceğini düşünün ve onlara bunu sunun.
Ücretsiz hediye ve indirimler de insanların ilk etapta kaydolmasını sağlamak için iyi bir yoldur. İletişim bilgileri karşılığında ücretsiz bir kaynak veya indirim sunmak, posta listenizin boyutunu hızla artırabilir.
8. Beklentileri belirleyin
Abonelerinize ne sıklıkla sizden haber alacaklarını ve ne tür e-postalar göndereceğinizi bildirin. Sizden ne beklemeleri gerektiğini bilirlerse, gelecekte sizden e-posta aldıklarında şaşırmazlar. Bu da abonelikten çıkma oranınızı ve spam şikayetlerini azaltmanıza yardımcı olabilir. Hedef kitlenizle ne kadar güven ilişkisi kurarsanız, içeriğinizle o kadar fazla etkileşim kurar.
Ayrıca, istedikleri zaman abonelikten çıkabileceklerini açıkça belirtmek de iyi bir fikirdir. Bu yüzden onlara abonelikten nasıl çıkacaklarını anlatın. Bu, pazarlamacılar için mantıksız görünebilir, ancak sizin istediğiniz şey, nicelikten çok nitelik olan etkileşimli abonelerdir. Bu nedenle, listenizde olmak istemeyenlerin listeden çıkmasını kolaylaştırın.
9. Markanızı en iyi şekilde gösterin
Başarılı bir hoş geldin e-postası, harika bir ilk izlenim bırakmakla ilgilidir. Bu nedenle, markanızı bu kadar harika kılan şeyleri gösterin.
Popüler bir blog yazısı, e-kitap veya video olsun, en iyi içeriğinize bir bağlantı ekleyin ya da yeni abonelerin beğenebileceği en çok satan ürünlerden birkaç öneri ekleyin.
Ayrıca abonelerinize sizi rakiplerinizden ayıran özellikleri açıklamak için de iyi bir fırsattır. Bir gün bu aboneleri ücretli müşterilere dönüştürmek istiyorsanız, bu fırsatı benzersiz satış tekliflerinizi vurgulamak için kullanın.
Ana iş hedefiniz ne olursa olsun, abonelerinize sizden satın almaları/sizi takip etmeleri/amacınıza bağış yapmaları için nedenleri anlatarak daha güçlü bir marka bilinirliği oluşturmaya başlayın.
10. Hedefinizi netleştirin
Son olarak, hoş geldin e-postanızın etkili olması için kendinize şu soruyu sormanız gerekir: Yeni aboneleriniz bu e-postayı okuduktan sonra ne yapmasını istiyorsunuz?
Bu sorunun cevabını kullanarak ana eylem çağrınızın ne olacağına karar verin. Bu, okuyuculardan sosyal medya kanallarınızı takip etmelerini istemek olabilir, bir sonraki satın alımlarında özel bir hoş geldin indirimi kullanmak olabilir ya da tercihlerini güncellemek olabilir.
Abonelerin markanızla en çok etkileşimde bulundukları zamanın, kayıt oldukları ilk 48 saat olduğunu unutmayın. Dolayısıyla, onların daha fazla eylemde bulunmasını istiyorsanız, olumlu yanıt alma şansınız nadiren bu kadar yüksek olacaktır.
Hoş Geldin E-postaları Neden Önemlidir?

Hoş geldin e-postaları, yeni bir aboneyle iletişim kurmak ve iyi bir ilk izlenim bırakma fırsatı verdiği için son derece önemlidir. Tüm pazarlama e-postaları arasında en yüksek açılma ve tıklama oranlarına sahiptir ve bu da çok şey ifade eder.
Hoş geldin e-postalarının açılma oranı ortalama %60 iken, diğer pazarlama e-postalarının açılma oranı %17’dir. Ayrıca abonelerin %74’ü bir markadan hoş geldin e-postası almayı beklemektedir ve bu e-postalar diğer promosyon e-postalarına kıyasla genellikle %320 daha fazla gelir elde etmektedir.
Müşteriler, diğer pazarlama e-postalarına kıyasla hoş geldin e-postalarını açma olasılıkları daha yüksektir, bu nedenle bu e-postalar etki yaratmak için en uygun zamandır.
1. Müşteri bağlılığını artırır
Hoş geldin e-postaları, müşterilerinizin markanızla hemen etkileşime girmesini sağlar. Bu e-postalar, markanızın kişiliğini göstermenize, şirketinizle ilgili ilginç bir şeyi vurgulamaya ve ilişkide bundan sonra neler bekleyebileceğine dair beklentiler oluşturmanıza yardımcı olabilir. Hoş geldin e-postanızı optimize ederek ve onu unutulmaz kılmaya çalışarak, rakiplerinizden sıyrılabilirsiniz.
2. Müşteri sadakatini artırır
Hoş geldin e-postaları, marka sadakatini oluşturmaya yardımcı oldukları için önemlidir. Bunu, kurumun yeni müşterileriyle kişisel düzeyde iletişim kurmasına olanak tanıyarak yaparlar. Bu, şirketin hedef kitlesini tanımasına ve onlarla ilişki kurmasına yardımcı olur. Bu, işletmelerin hedef kitlesine hitap edecek içerik oluşturmasına olanak tanıdığı için de faydalıdır. Bu sayede, hedef kitlenin gelecekte geri dönme olasılığı artar.
Diğer promosyon e-postalarına göre %50 daha yüksek tıklama oranına sahip olan hoş geldin e-postaları, müşterilerinizin sunduğunuz ürün veya hizmetlere ilgi duymasını sağlar ve ürün veya hizmetinizi kullanmaya başlamalarına yardımcı olur.
Ayrıca hoş geldin e-postaları, abonelerinizin sizden bekleyebileceği içerik türü ve bu içeriği ne sıklıkla alacağı konusunda beklentiler oluşturmak için erken bir fırsattır. Hatta bu fırsatı, kısa bir anket doldurmalarını isteyerek en çok hangi tür içerikleri istedikleri hakkında bilgi toplamak için de kullanabilirsiniz.
3. Zaman kazandırır
Hoş geldin e-postaları, yeni müşterilere kişiselleştirilmiş yanıtları otomatikleştirmenize yardımcı olarak ve yeni müşterilerinize ürünlerinizi/hizmetlerinizi nasıl kullanacaklarını göstererek uzun vadede zaman kazanmanızı sağlar. Böylece ileride çok sayıda soruya yanıt vermek zorunda kalmazsınız.
Ayrıca, bu yeni müşterileri veya aboneleri tanıtmak ve markanızla olan yolculuklarını başlatmak için harika bir yoldur.
4. Müşteri tabanınızı segmentlere ayırmanıza yardımcı olur
Hoş geldin e-postası, müşteri tabanınızı segmentlere ayırmak için mükemmel bir fırsattır. Satın alma davranışı ve e-posta etkinliği, hangi yeni müşterilerin şirketinizden satın alma olasılığının daha yüksek olduğunu belirlemenize yardımcı olabilir. Bu bilgiler, her abonenin ilgi alanlarıyla alakalı daha akıllı e-posta pazarlama kampanyaları oluşturmanıza yardımcı olur.
5. Spam şikayetlerini veya abonelik iptallerini azaltır
Hoş geldin e-postaları, insanlar kaydolduklarında ne bekleyeceklerini bilmelerini sağladığından spam şikayetlerini ve abonelik iptallerini azaltır. Bu, insanların daha fazla kontrol sahibi olduklarını hissetmelerini sağlar, yani e-posta vaatlerini yerine getirdiğinde şikayet etme veya abonelikten çıkma olasılıkları azalır.
Hoş Geldin E-postalarını Ne Zaman Göndermelisiniz?
Pazarlama uzmanları 5 gün boyunca 4 hoş geldin e-postası göndermenizi önerir ve bunları aşağıdaki adımlarla gerçekleştirmeniz gerekir.
İlk hoş geldin e-postası, yeni bir abone mailing listenize kaydolduktan hemen sonra gönderilmelidir. Bu, abonelerin işletmeniz hakkında daha fazla bilgi edinmeye devam ederken sabırsızlıkla bekledikleri bir şey olur ve size onlarla hemen güven ilişkisi kurma şansı verir. Ayrıca sosyal medya sayfalarınıza da bir bağlantı eklerseniz, böylece tüm platformlarda markanızla hızlı bir şekilde tanışabilirler.
Hoş geldin serisinin 2. e-postası, abone kaydolduktan 1 gün sonra gönderilmelidir. Bu e-postada, şirketinizin ne yaptığını ve onlara uzun vadede neler sunabileceğinizi ayrıntılı olarak anlatabilirsiniz. Sunduğunuz ürün veya hizmetlerden bahsederek, sorunlarını çözmeye nasıl yardımcı olmayı planladığınızı onlara bildirin. Ayrıca, geçmişte ürününüzden/hizmetinizden nasıl faydalandıklarını anlatan referansları veya müşteri hikayelerini de paylaşabilirsiniz.
Üçüncü hoş geldin e-postanız, abonenin kaydolmasından 2 gün sonra gönderilmelidir. Artık okuyucularınızın alışma ve sizden haber almaya alışma süresi geçtiğine göre, bu e-postada okuyuculara hoş geldiniz teklifi sunabilir ve inceleyebilecekleri ürünleri önerebilirsiniz.
Dördüncü ve son hoş geldin e-postanız, son e-postadan 2 gün sonra gönderilmelidir. Bu e-posta, markanın kurucusundan kişisel bir mesaj olabilir ve sınırlı süreli bir teklif içerebilir. Bu, okuyucuyu ürünlerinizi denemeye ikna etmek için son denemenizdir.
Sonuç olarak, doğru bir şekilde uygulandığında, hoş geldin e-postaları marka imajınızı iyileştirme ve satışlarınızı artırma konusunda büyük bir fırsat sunar. İşletmeler genellikle hoş geldin e-postasını unuturlar çünkü bu, genel stratejilerinin küçük bir parçası gibi görünür, ancak gerçekte bu basit e-posta, yeni müşterilerle olan ilişkilerinizde büyük bir fark yaratabilir. İnsanların şirketinizi samimi ve yardımcı olarak görmesini istiyorsanız, hoş geldin e-postası göndermek bunu başarmanın kolay bir yoludur.