Sadece bir tıkla, dünyanın herhangi bir noktasından diğerine saniyeler içinde bir e-posta gönderebilirsiniz. Çoğumuz bu sürecin nasıl gerçekleştiğini düşünmeyiz bile…
Peki bir e-posta mesajı bir gönderenden bir alıcıya nasıl ulaşır?
Bu sorunun cevabı, mail server (e-posta sunucusu) adı verilen kavramın etrafında döner.
Mail Server (E-Posta Sunucusu) Nedir?
Gönderilen her e-posta, hedeflenen alıcıya giden yol boyunca bir dizi e-posta sunucusundan geçer. Mesaj anında gönderilmiş gibi görünse de, göz açıp kapayıncaya kadar karmaşık bir dizi transfer gerçekleştirir. Bu seri e-posta sunucuları olmadan, yalnızca sizin alan adınızla eşleşen kişilere e-posta gönderebilirsiniz. Yani yalnızca sirketadiniz.com hesabından başka bir sirketadiniz.com hesabına ileti gönderebilirsiniz.
Mail Server Türleri Nelerdir?
Mail server’lar iki ana kategoriye ayrılır: Giden posta sunucuları ve gelen posta sunucuları. Giden posta sunucuları SMTP veya Simple Mail Transfer Protocol sunucuları olarak adlandırılır. Gelen posta sunucuları kendi aralarında 2’ye ayrılır. IMAP ile mesajlar sunucunun kendisinde saklanır. POP3 ile çalışırken, mesajlar genellikle cihazda, yani bilgisayarınızda veya cep telefonunuzda tutulur. Genel olarak IMAP, POP3’ten daha karmaşık ve esnektir.
POP3’ün avantajları ve dezavantajları nelerdir?
POP3 kullanmanın avantajları aşağıdaki gibidir:
- E-posta’lara yerel erişim, kullanıcıların çevrimdışı olsalar bile e-posta’larını görüntüleme ve düzenleme olanağına sahip olduğu anlamına gelir.
- Depolama alanı yalnızca son kullanıcı sabit diski ile sınırlıdır
POP3 kullanmanın dezavantajları aşağıdaki gibidir:
- E-posta yerel olarak indirildiğinde, bu e-postalara farklı bir bilgisayarda erişemeyeceğiniz anlamına gelir.
- POP3, e-posta mesajlarını görüntüleyebilmeniz için indirmesi gerektiğinden IMAP4’ten daha yavaştır.
IMAP’nin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
IMAP kullanmanın avantajları aşağıdaki gibidir:
- E-posta’larınıza herhangi bir uç nokta cihazından erişebilirsiniz, çünkü tüm e-posta mesajları sunucuda saklanır.
- E-posta’ları bir sunucuda görüntülerken IMAP genellikle POP3’ten daha hızlıdır.
- IMAP ile, birden çok kullanıcı tek bir posta kutusuna bağlanabilir, bu POP3 ile yapamayacağınız bir şeydir. IMAPS, e-postaları ararken daha iyi arama yetenekleri sağlar.
- Başlangıçta yalnızca başlıklar indirildiği için kullanıcılar hangi e-posta’ları tam olarak indirmek istediklerini hızlıca seçebilir ve istenmeyen e-posta’ları silebilir. Bu, özellikle sınırlı bant genişliğine sahip mobil kullanıcılar için kolay ve daha hızlı erişim sağlar.
- IMAP’ın diğer bir avantajı, bir e-posta’nın birden çok kez silinmesine gerek olmamasıdır, bu da POP3’te sorun olabilir. POP3’te, bir e-posta mesajı indirildiyse ve sunucuda bir kopyasını bıraktıysanız, aynı e-posta’nın birden fazla kopyası vardır ve bu da temizlik işini daha zor bir iş haline getirir.
IMAP kullanmanın dezavantajları aşağıdaki gibidir:
- IMAP yaygın olarak desteklenmez ve büyük işletme ağları için daha uygundur.
- IMAP karmaşık bir protokoldür ve dikkatli bir şekilde ayarlanması gerekir.
Mail Server (E-Posta Sunucusu) Nasıl Çalışır?
Anlaşmanızı kolaylaştırmak için, e-posta’nın nasıl gönderildiğini ve teslim edildiğini anlamanıza olanak tanıyacak 4 adımlık bir liste hazırladık.
1. SMTP sunucusuna bağlanma
Bir e-posta gönderdiğinizde, Gmail, Exchange, Office 365, Uzman Posta ve Zimbra gibi e-posta hizmeti veya sağlayıcınız SMTP sunucusuna bağlanacaktır. Bu SMTP sunucusu etki alanınıza bağlıdır ve smtp.sirketadiniz.com gibi belirli bir adresi vardır.
Bu aşamada, e-posta hizmetiniz SMTP sunucusuna e-posta adresiniz, mesaj gövdesi ve alıcının e-posta adresi gibi bazı önemli bilgileri sağlayacaktır.
2. Alıcının e-posta alanını işleme
SMTP sunucusu bu adımda, alıcının e-posta adresini tanımlayacak ve işleyecektir. Şirketinizdeki başka birine, yani aynı alan adına bir e-posta gönderiyorsanız, mesaj doğrudan IMAP veya POP3 sunucusuna yönlendirilecektir.
Mesajı başka bir şirkete gönderiyorsanız, SMTP sunucusunun o şirketin e-posta sunucusuyla iletişim kurması gerekecektir.
3. Alıcının IP adresini belirleme
Bu aşamada, SMTP sunucunuzun alıcının sunucusunu bulması için DNS (Alan Adı Sistemi) ile bağlanması gerekecektir.
DNS, bir çeviri sistemi gibi çalışır. Alıcının alan adının bir IP adresine dönüştürülmesine yardımcı olur (Bu arada, IP, internete bağlı bir makineyi veya sunucuyu tanımlayan benzersiz bir sayıdır).
SMTP’nin işlevini doğru bir şekilde yerine getirebilmesi için IP’ye ihtiyacı vardır, böylece mesajı alıcının sunucusuna yönlendirebilir.
4. E-posta teslimi
Her şey göründüğü kadar basit değil. Genel olarak, e-posta’nız, alıcının SMTP sunucusuna ulaşana kadar farklı SMTP sunucularından geçer.
Alıcı e-posta’yı aldığında, SMTP mesajı kontrol eder ve ardından onu IMAP veya POP3 sunucusuna yönlendirir. E-posta daha sonra bir kuyruğa girer ve alıcının erişmesi için hazır olana kadar işlenir.
Yukarıda sizinle mail server’ın ne olduğunu ve nasıl çalıştığını paylaştık. Mail server’larla ilgili sorularınız varsa, yorum bölümünde bize yazın. Bir sonraki güncellememizde içeriğimize ekleyelim.