İzin, e-posta pazarlamasının önemli bir parçasıdır. İzne dayalı e-posta listeleri oluşturan işletmeler, kampanyalarında yüksek açılma ve tıklama oranlarından yararlanarak e-posta pazarlama girişimlerinden önemli düzeyde satış ve gelir elde edebilir. Fakat bunun tam tersini yapan işletmeler, e-posta kampanyalarında düşük açılma ve tıklama oranları görür. Bu da potansiyel satışları ve gelirleri kaçıracakları anlamına gelir.
İzinli eposta’nın ne olduğu, pazarlama girişimlerinizin neden önemli bir parçası olduğu ve kişilere doğru şekilde e-posta göndermek için nasıl izin alınacağına ilişkin eyleme geçirilebilir ipuçlarına değinmek için izinli e-posta pazarlamasında bilmeniz gerekenleri derledik.
Haydi başlayalım!
İzinli E-posta Nedir?
İzinli e-posta, bir aboneden ona ticari e-posta pazarlama mesajları göndermek için onay alma eylemidir.
Genellikle iki tür izin vardır: Zımni izin ve açık izin.
Mevcut bir iş ilişkiniz varsa bir işletmeden e-posta almak sizi rahatsız etmez, çünkü müşterileri olarak zaten e-posta gönderilmesine izin vermişsinizdir. Fakat mevcut bir iş ilişkiniz yoksa, o kişiye kampanya göndermek için açık izne ihtiyacınız olacaktır. Açık izin, büyük olasılıkla web sitesindeki bir abonelik formuna e-posta adresi girdiğinizde veya haber bülteni abonelik formunu doldurduğunuzda, yani özellikle e-posta kampanyaları gönderme izni verdiğinizde verilir.
İzinli E-posta Neden Önemlidir?
Yalnızca size e-posta gönderme izni veren kişilere kampanya e-posta’ları göndermenin önemli olmasının birkaç nedeni vardır:
1. Daha İyi Açılma Ve Tıklama Oranları Elde Edersiniz
Araştırmalar, e-posta gönderme izni veren alıcılara e-posta gönderildiğinde, açılma oranlarının %30-40 civarında olduğunu, ortalama tıklama oranının ise %20 civarında olduğunu gösteriyor. Ancak, e-posta gönderme izniniz olmayan abonelerin listelerine gönderilen e-posta kampanyaları (yani, listeyi satın aldığınız veya e-posta adreslerini internette bulduğunuz için) ortalama %2 civarında bir açılış oranına ve %2 tıklama oranına sahiptir.
Rakamlar göz önüne alındığında, yalnızca size e-posta gönderme izni veren kişilere e-posta kampanyaları göndererek, abone olmayan kişilerin listesine gönderdiğinizden 10 kat daha yüksek açılma ve tıklama oranları elde edersiniz.
2. E-posta Kampanyalarınızdan Daha İyi Bir Yatırım Getirisi Elde Edersiniz
E-posta pazarlama kampanyalarınızın yatırım getirisini (YG) ölçmek basittir. Kampanyayı gönderme maliyetinin, istediğiniz eylemi gerçekleştiren kişi sayısına bölünmesiyle hesaplanır.
Size e-posta gönderme izni veren abonelerden oluşan bir listeye gönderim yapıyorsanız, e-posta gönderme izniniz olmayan kişilerin bir listesine gönderdiğinizden önemli ölçüde daha yüksek bir YG elde edersiniz.
İzne dayalı e-posta listeleri, satın alınan veya alınan e-posta listelerinden 40 kat daha yüksek ROI’ye sahiptir.
3. Teslim Edilebilirlik Oranlarınız Yok Olmaz
Araştırmalar, e-posta gönderme izniniz olmayan kişilere kampanya gönderdiğinizde, aldığınız spam şikayetlerin sayısının 10 kat arttığını gösteriyor.
Böyle bir eylemde bulunduğunuzda, markanız için olumsuz sonuçlara hazırlıklı olmanız gerekir. Çünkü çok sayıda kişi e-posta’larınızı spam olarak işaretlerse, e-posta hizmetlerini kullanan her aboneniz için kampanyalarınız otomatik olarak doğrudan spam klasörüne gitmeye başlayacaktır.
Bu nedenle, gelecekteki kampanyalarınızın abonelerinizin gelen kutunuza ulaşmasını sağlamak için, yalnızca gönderme izniniz olan kişilere e-posta kampanyaları gönderdiğinizden emin olun.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVVK) İzinsiz E-posta’yı Nasıl Etkiledi?
İnternetin hızlı büyümesi ve çevrimiçi olarak paylaşılan verilerin katlanarak artmasıyla, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu; spam, istenmeyen talep ve hatta veri hırsızlığı ile mücadele etmek için geliştirildi.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, e-posta pazarlamanın ve genel olarak dijital iletişimin geleceği için oldukça önemli bazı kurallar koydu. İzin, pazarlamacıların posta listelerine abone eklemeden önce dikkate almaları gereken ana şeylerden biri olarak öncelikli olduğundan, kanun, e-posta pazarlamasında izni daha önemli bir hale getirdi.
KVKK ile birlikte kullanıcılar artık kişisel verilerine erişme ve bunların nasıl kullanıldığını öğrenme hakkına sahiptir. Ayrıca onaylarını geri çekebilir, verilerini başka bir hizmet sağlayıcıya aktarabilir ve şirketlerden topladıkları veriler hakkında kendilerini bilgilendirmelerini isteyebilirler.
Ayrıca kullanıcılar artık bilgilerinin düzeltilmesini sağlayabilir, veri işlemeye itiraz edebilir ve kendilerini etkileyen herhangi bir veri ihlali hakkında bilgilendirilebilir.
Tüm bu faktörler işin içindeyken, izin kavramını dikkate almak her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Geçmişte, e-posta’yla hiçbir ilgisi olmayan başka bir şeye kaydolmuş olsalar bile kullanıcıları genel bir posta listesine eklemek mümkündü. Artık kullanıcıların e-posta haber bültenlerine kaydolmak için bir kutuyu aktif olarak işaretlemesi gerekiyor.
Eğer abone olmadığınız bir e-posta adresinden sürekli e-posta alıyorsanız, TCK 136. madde kapsamında, kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişinin, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.
Sonuç olarak kanunla birlikte bireylerden kampanya gönderme izni almak, e-posta pazarlamasının önemli bir parçası oldu. Bunu doğru anlayan işletmeler, kampanyalarında yüksek açılma ve tıklama oranlarından yararlanır ve e-posta pazarlama girişimlerinden önemli düzeyde satış ve gelir elde edebilir. İşletmenizin gönderdiği e-posta pazarlama kampanyalarından en iyi sonuçları aldığınızdan emin olmak için, bu yazıda yardımcı olmaya çalıştığımız ipuçlarından yararlanın ve kampanya gönderme izniniz olan kişilerin bir listesini oluşturmaya odaklanın.